Chaque jour du mois de décembre, un.e élève ouvre une case de notre calendrier de fin d'année.
Découvrez les livres et les films en relation avec les valeurs du lycée, selon les pensées totalement subjectives de 28 membres de la communauté éducative du lycée !
COURAGE / CESARET
| Parce qu’ils ont le courage de s’engager pour défendre leur cause ! | |
| Le courage de la recherche d’une journaliste ; le courage de découvrir et de dévoiler l’histoire ténébreuse de la rafle et le courage pour se reconstruire… | |
| Geçmem gereken bir rakip varsa bu geçmişteki kendimden başkası olamaz. (Tek başına olmayı seçmek başlı başına bir cesarettir ). | |
| Tarih ne olursa olsun, her bir güne yeniden başlamak, başlı başına bir cesaret değil midir ? | |
| Laurent Gounelle, un écrivain qui m’a beaucoup aidée dans ma réflexion personnelle. J’ai lu presque tous ses livres, donc n’hésitez pas à commencer à le lire ! | |
| Après avoir surmonté les difficultés, il a obtenu l'indépendance de son peuple ! |
DISCIPLINE / DİSİPLİN
| Hayatta maalesef çoğu şey önümüze hazır olarak gelmiyor. İstediğiniz şeyler için emek vermemiz, kendimizi değiştirmeye çalışmamız ve beynimizi disipline etmemiz gerekiyor. | |
| C’est avec la discipline, un cadre posé ou encore, avec des contraintes, que nous trouvons notre espace de liberté et notre force de création. | |
| Yazarlık her zaman yaratıcılıkla ilişkilendirilir. Oysa ben bu romanda tarihiyle, sokaklarıyla, insanlarıyla ve hatta haritasıyla dantel gibi işlenmiş hayali Minger adasını okurken, tüm bu çalışmanın sadece yaratıcılıkla açıklanamayacağını düşündüm. Yazma disiplini olmadan bu kadar gerçekçi bir hayal inşa etmek olanaksız olurdu. İlmek ilmek, sabırla işlenmiş hayali Minger adasının çiçeklerinin kokusunu bile duyabiliyorsak bu disiplin sayesindedir. | |
| Bu kitap disipline edilmemiş özgür iradenin sınırlanamaz bir özgürlük olduğunu ve bunun olumsuzunu anlatmaktadır. | |
| Disiplin aynı zamanda çalışmayı ve başarıyı getirir. Bu kitap bir Türk basketbolcusunun "kendini yoktan var etme" serüvenini gözler önüne seriyor. | |
| "Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’nin genç öğretmenlerine, aydınlarına ve okurlarına kılavuz olsun diye okunmasını tavsiye ettiği ve Türkçeye çevrilmesini istediği bir kitap. "Beyaz Zambaklar Ülkesinde". Azim, çalışkanlık ve DİSİPLİN ile aşılanmış bireylerin yarattığı bir toplum projesinin destansı hikayesi… |
CRÉATIVITÉ / YARATICILIK
| Créativité ? Les idées originales pour raconter les aventures folles du chevalier de la Mancha : la narration moderne qui inspirera tant d’autres écrivains ! | |
| Bir Paris semtinin Tüketilme Denemesi George Perec'in tüm bir kitabi gözlemlerine dayanarak yazmasından oluşur. Bunu yaparken her gün aynı kafede 3 saat geçirir. Farklı bir yöntem, farklı bir yaklaşım. Bu da bana yaratıcılığı çağrıştırıyor. | |
| Pour son univers, renouvelé à chaque film, pour ses personnages inhumains qui disent tant de l’humain, pour son côté touche-à-tout (BD, films, animation), pour le monde qui s’est ouvert à moi, pour l'inspiration qu’il est : Tim Burton !!! | |
| Pour la créativité, je peux vous proposer "Başka" d'Ege Soley. C’est impressionnant de voir le changement de la vie de l’auteur après ses décisions. On peut aussi découvrir Paris et la vie parisienne. | |
| Une des nouvelles : "La bibliothèque de Babel" nous fait découvrir une architecture infinie contenant une littérature infinie. Un bel exemple de créativité ! |
BIENVEILLANCE / İYİLİK
| Certes, elle met la honte devant les copains, et elle est la belle-mère que nous redoutons toutes et tous, mais Mina aime avec un grand M. | |
| Yazar Tahtakuş köyünde başlayan yaşamının Paris’e kadar uzanmasını anlatan gerçek yaşam hikayesi. | |
| "Git bir Momo’ya uğra !" Unutmaya meyilli olduğumuz en soyut somutluğumuzun değerli hikayesine "Momo bakışıyla" uyanmanın zihin parlatıcı hikayesine her an davetliyiz. | |
| | |
| La Nature Une peinture saisissante Un peintre bienveillant J’adore Cézanne ! Pour plus d’infos : un film ! "Cézanne et moi". | |
| La poésie du minuscule De minuscules attentions L'attention envers le vivant Le vivant sur lequel porter un regard bienveillant. |
BEAUTÉ / GÜZELLİK
| La véritable beauté est dans le cœur des gens. Il en va de même pour la laideur. | |
| Şeker Portakalı’nda duyulan sevginin tek bir kişiye ya da cinsiyete aidiyet duygusu olmadan var olabileceğini gösteriyor. Saf olan sevginin, naifliğini, güzelliğini yarsıtlamakta bu kitap benim için. | |
| Film d’une très grande émotion au sujet très délicat, dont la beauté, à mon sens, repose sur le fait de montrer la complexité des émotions humaines face à des situations dramatiques. | |
| Bir semtin güzelliği zamana nasıl yenik düşebilir ? Peki bu değişimi orada yaşayanlar üzerinden nasıl gözlemleriz ? Semtlerin bir ruhu vardır. Moda semti ve Kadıköy’ün hep güzel olduğunu mu düşünüyorsunuz ? Tarihini okuyun derim ! | |
| Güzelliği anlamak için çirkinliği de anlamak gerekir. Güzellik ve çirkinliğin birbirini tamamlayan iki kavram olduğunu ileri süren Umberto Eco, "Çirkinliğin Tarihi" adlı kitabında "çirkinliği" anlatıyor. Bu kitapla birlikte farklı tarihsel dönemlere ve kültürlere göre değişmiş ; toplumsal-politik ölçütlerden kaynaklanmış çirkinlikten güzelliğe doğru keşfe çıkabilirsiniz. |
A toutes et tous, nos meilleurs voeux pour une année 2022,
dans la santé et la sérénité !
Comments